>
filozoflara tavsiyeniz?
emek ç – felsefe yapsınlar. bol bol felsefe yapsınlar. konu ayrımcılığı yapmasınlar. aşkın metafiziği yapıldı sonra gerisi gelmedi. duygu sosyolojisi bugün bu kadar gelişmişken aşk felsefesinin de biraz daha hareketli bir alana dönüşmesi gerek. bu konuda aşık felsefecilere çok iş düşüyor.
kübra c- kendinizin bile bilmediğiniz şeyleri dile getirerek ufacık aklımızın içine ettiniz af edersiniz. birazcık mutlu olmaya hepimizin hakkı yok muydu?
çok sevdiğim bir feylezofun tespiti ile başlayıp cevaplayım: “tarih sadece bir anlamsiz olaylar, savaslar, entrikalar, katliamlar yigini olarak görünüyor gözümüze… peki ama buna nasil katlanilir?”
şiyir okuyun arkadaş! beraber mutsuz olmanın mutluluğu bu.
şiyirden çıkamamış, uçamamış martılara tavsiyeniz?
emek ç– eski dostum marshall mcluhan’ın da “balıklar suyun farkında değildir” sözünde ifade bulan “alıklık hali” şiyir ve şayir ilişkisi için de geçerlidir. şiyir yazan kişinin hayatı zaten şiyirdir. ötesi berisi yoktur. bırakınız uçmasınlar!
kübra c- aynı nehirde iki kez yıkansınlar, balıklara aşık olunca olur. aşık olsunlar. biz de her aşık olduğumuzda martıları düşünüp gerçekçi olalım. martılar, balıklar, aşk, nehir… öyle işte.
aşk mıdır popüler olan yoksa felsefe mi?
emek ç- popüler sözcüğünün etimolojisi açısından düşündüğümüzde aşk-felsefe-halk gibi bir doğrudan ilişkisellikle karşılaşıyoruz. bazı konservatif çevreler “bizim kültürümüzde aşk yok, seks yok, öpüşme yok” dese de ben buna katılmıyorum. felsefe bilgiye duyulan aşkı gereksinir, aşk içinde duygu ve zeka olmadan var olamaz. dolayısıyla
felsefe aşkı talep eder, aşk felsefe ile serpilir. ve nihayetinde aşk ve felsefe tüm sıradan insanların içinde bastırılmış olarak vardır. yeter ki açığa çıkabilsin, çatlaklardan sızabilsin. biz de zaten şiyirlerimizde bunu ima ediyoruz.
kübra c– yanlış aşktan felsefe çıkar, yanlış felsefeden hiçbir şey çıkmaz. buradan popülerlik meselesine çıkamam. ama önemli değil.tezim doğrulansın bu yeter. yanlış da olsa aşık olmak lazım. bence zaten bu soru cevaplanamaz, neticede yanlış sorudan doğru cevap çıkmaz.