Olmuyor işte; ne düşünsem, nasıl etsem gidemiyorum bendekinden öteye.Kendimi nasıl var ettiysem oradan çıkamıyorum.Kimi zaman kayboluyorum kendimde, acaba bu ben değil miyim? Bu içimdeki kimdir, sürekli gürültü çıkaran.Ben sessiz biriyim, en azından öyle tanırlar.nereden çıkıyor bu sesler?
Nereye gidiyoruz?Geldiğimiz yer belliydi kaptan, rotamız da belliydi.Pusulamız mı yanlış yoksa?Olmuyor işte kayboluyorum bu denizde, nereye baksam kendimi, kendimle var ettiğim her şeyi görüyorum; zihnimde sayfalar sürüyor bu ama kağıdı elime alıyorum, bitiyor…
Bitiyor gündüz gibi bir kış vakti.Kısa tutuyor kullandığımız saat aydınlığı.Soğuk oluyor vaktimiz, gece uzun bitmiyor.Kayboluyorum..
Zamanı ayarlıyorum bir yerde, vakit bana çalıyor ve ben es geçiyorum her şeyi..Erteliyorum, kaçıyorum, koşuyorum, yoruluyorum..
kayboluyorum azizim..burada bu kentte..bildiğim sokaklarda kayboluyorum..
bildiğim sokakları kaybediyorum belleğimden, uzaklara teşne bedenim..
uzaklardan vazgeçemiyorum..
Yazmaya kalkıyorum kayboluşu; bilmek, özlemek belki susmak..konuşamamak…
Kayboluş beni anlatıyor çoğu zaman mekandan soyutlayarak, asortik asansörlerde inip çıkıyor geleceğim.Kaldırımları tepiyor, zamanı tüketiyor yokuşlarda..Çık çık bitmiyor..
Özlemek bitmiyor senli kahveleri, senli caddeleri..Zaman şaşıyor bana , uykusuz daha kaç vakte ağlıyorum, kaç vakte sözüm var..geleceğim diyorum..geleceğim..
ama kayboluyorum..bulamıyrum kendimi? Kaldığım yerde miyim? O hüzünlü akşamda..
gitmeyi deniyorum
bulmayı deniyorum
susmayı da deniyorum..
yeniliyorum kendimde, kaybı-şehir..seviyorum..