>
“geçse de yolumuz bozkırlardan, denizlere çıkar sokaklar.. “
>
“geçse de yolumuz bozkırlardan, denizlere çıkar sokaklar.. “
>
>
>Izdırabın sonu yok sanma , bu alemde geçer ,
Ömr-i fani gibidir, gün de geçer , dem de geçer ,
Gam karar eyliyemez hande-i hurrem de geçer ,
Devr-i şadi de geçer , gussa-i matem de geçer ,
Gece gündüz yok olur , an-ı dem adem de geçer ,
Bu tecelli-i hayat aşk ile büktü belimi ,
Çağlıyan göz yaşı mı , yoksa ki hicran seli mi ?
İnleyen saz-ı kazanın acaba bam teli mi ?
Çevrilir dest-i kaderle bu şu’unun filimi ,
Ney susar , mey dökülür , gulgule-i Cem de geçer ,
İbret aldın , okudunsa şu yaman dünyadan ,
Nefsini kurtara gör masyad-ı mafihadan .
Niyyet-i hilkatı bul aşk-ı cihan aradan ,
Önü yokdan , sonu boktan , bu kuru da’vadan
Utanır gayret-i gufranla cehennem de geçer .
Ne şeriat , ne tariykat , ne hakiykat , ne türe ,
Süremez hükmünü bunlar yaşadıkça bu küre
Cahilin korku kokan defterini Tanrı düre !
Ma’rifet mahkemesinde verilen hükme göre ,
Cennet iflas eder , efsane-i Adem de geçer .
Serseri Neyzen’in aşkınla kulak ver sözüne ,
Girmemiştir bu avalim , bu bedyi’ gözüne.
Cehlinin kudreti baktırmadı kendi özüne.
Pir olur sakiy-i gül çehre bakılmaz yüzüne ,
Hak olur pir-i mugan , sohbet-i hemdem de geçer.
neyzen tefik
— ne zaman dertlensem mektepte, şiiri hatırlayan Kaan’a teşekkürler..
>
Kimdi o kedi, zamanın
eşyayı örseleyen korkusunda
eğerek kuşları yemlerine,
bana ve suçlarıma dolanan?
Gök kaçınca üzerimizden ve
yıldız dengi çözüldüğünde
neydi yaklaşan
yanan yatağından aslanlar geçirmiş
ve gömütünün kapağı hep açık olana?
Yedi tül ardında yazgı uşağı,
görüldüğünde tek boyutlu düzlüktür o
ve bağlanmıştır körler
örümcek salyası kablolarla birbirine
sevişirken,
iskeletin sevincini aklın yangınına
döndüren, fil kuyruğu gerdanlıklarla.
Yine de, zaman kedisi
pençesi ensemde, üzünç kemiğimden
çekerken beni kendi göğüne,
bir kahkaha bölüyor dokusunu
düşler marketinin,
uyanıyorum küstah sözcüklerle:
Ey, iki adımlık yerküre
senin bütün arka bahçelerini
gördüm ben!
>neleri unutmak istediğimi yazasım geldi;
bir kere 2009 tamamını unutmak; yaşanmış ve yaşanacak: şimdilik ocak, şubat, mart, nisan….
sonra kurduğum tüm kötü cümleleri unutmak….
girdiğim tüm çoktan seçmeli sınavları unutmak….
beceriksiz olduğum her anı unutmak
başarılarımla poh pohlandığım anları unutmak..
dokunamadığım yüzleri
tutamadığım sözleri unutmak….
(gece gece Latife Tekin; unutma bahçesini hatırrladım da…onu da unutsam iyi olacak!)
>
hepsi sana yazılır
oysa güzel kokar
sokakta satılan leylaklar..
6 mart 09 a.