1. hangisini yüklensen geriye sırt ağrısı kalınca dünya;
suyu çekilmiş bir göl gibi kupkuru sözlere tabi
iyiyim, iyisin ve iyi.
2. oysa kamburun sözü söz:
bir bakabilse yukarıya
gözler yerdeyken yağan kar’ın bir anlamı var;
ayaklar basılmış
yürümeye çalışılmış
düşmemeye sunulmuş: yer!
3. bir de derler ki çamurdan yaratılan: bat dünya bat!
4. dağdaki kar’in hikayesi kutsaldır işte
çamurdan nasibini almamış çığlıkları saklar
ah bir çıksa oraya kambur;
belli ki dikilecek:
gözünde gün ışığı,
kendine getiren soğuk,
korkmayacak yükseklerden.
5. sanki ne vardı düşünecek beyazları
bütün yağmurları “anlat” diyecek ne vardı!
hepsi bir bir saçılmayı beklerken
kır saçlarını tararken yaşam
bir fırtınaya teslim bütün evren
6. söyle dedi, okumadan önce
söyledim kumları, taşları, yüzleri
herkes haklı olabilirdi vice versa
inanmayıp çay söyledi her defasında
7. sayıyorum, biraz kirli ama
elimi yıkasam geçmeyecek anılar
bütün çizgileri bir yüksek ses yüzünün
bağırma, üşüyorum.
8. derler ki:
biz bütün parklarda oturmuşuz,
bütün banklara anlatmış durmuşuz,
yürümüş ve susmuşuz.
deriz ki:
özne ve yüklem uyumsuz diye biz uyumuşuz.
ocak/14