>Tatil havasında kendimi bıraktım zamana, biriktiriyordum bir şeyler yazmak için.
Archive for July, 2009
>
böyle bir geceydi
>Daha bir ıstırab ile okuyorum gündelik olanı. Çok istemek, arzulamak ve aklım arasında o bitmek bilmez mücadele akşamı ettiriyor sağ olsun. Sonra bintürlü soru hani kırktilki dolanmak gibi. Yerimden sayıkladığım uzakları daha bir uzak ediyorum kafamda. Ve ev hayatı. Daha bir ataerkil gündelik boğuşmalar. Yalnız kalsam diyorum. Şu gürültü yapan kelebek odamdaki. Çıksın diye pencereyi açıyorum. Çok gürültülü çok. Kafka’ya özeniyorum yine de, ne kadar kendinle kalsan yine kalabalık.
Çevremdeki hızlı koşuşlar yoruyor beni, ağır adım “yavaş hareketine” çoktan meğil etmiştim. Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden misali… Ağır ağır olacak, aşk ağır ağır… Birdenbire duracak kalbim ama aşk ağır olmalı yine de.
Sabretmeyi deniyorum, odam sıcaklaşıyor. Her çizgisini yeniden keşfediyorum yüzümün. Bir ses ile irkilecek yazmalarım ise kesik kesik geliyor. Yavaş yavaş nefes alıyor, yavaş yazıyorum.
Tozlanmış kitaplarıma büyük haz ile yeniden dönmenin sevinci içerisindeyim yine de. Canetti tavsiyesi iyi geldi. Önceden okuduğum Kafka ile ilgili kitaba yeniden döndüm. Bir de sözü aklımda yazarın: “ne kadar çok kitabın varsa o kadar yalnızsın”
Bakıyorum raflara, epey çoğalmışlar. Yavaşça kalkıyorum, bir çay yapıyorum.
Kısa filmimi çekmeye niyet edeli uzun bir zaman olmuştu. Önce amatör bir kamera edindim. Teknik ve senaryo işleri ile uğraşıyorum. Umarım yaz sonu iyisiyle kötüsüyle bir şey çıkar ortaya.
>ben