gözünden “yaşamak” geçiyor sevgili
içine ne yazarsak: arzu, hüzün, sokak, çocuk
ve kedi.
göğsüne yatırdığın her anlam, her yağmur
soğuk bir geceden bedenime sızıyor: nefes
hayat diyorum,
yaşamdan mahrum bırakmışsın ya bizi!
Archive for December, 2011
beni de kırdılar içimden kırdılar
karanlık camlardan sular akıyordu
şimşekli bir boşlukta saat vurdu
beni de kırdılar belki yalnızdılar
belki onların da çocukluğu yoktu
bütün şarkılara kapalıydılar
bir genç kız değmemişti saçlarına
beni de kırdılar ben artık küsüm
yağmurları yağmıyor ağaçlarıma
sularından içmiyorum susadım ama
beni de kırdılar soğuk bir ölüm
çevik bir bıçak gibi çakıldı aklıma
oysa bir şarkıyım yeniden doğan günüm
bütün şarkılara kapalıydılar
a.ilhan
üşümekten geliyorum:
selamınla yağan kar’ın ıslaklığına
elime dokunan kayb-ı kanımın şiiri ile
her adımda unuttuğum
bir yerlerde
kelimeleri
-leri
üşümekten sesleniyorum:
az cümleden çoğalarak yazdıklarına
damarlarımda enfekte
kafiyeli şiirinin
hızla ısıtıyor cümleleri
-leri
ellerimde
avucumu açtım bak:
kırmızıyım
aktım, akacağım bedenine gecenin
kent bir uzun boyunlu haziransa
sapsarı gözleriyim kuşkusuz bir vakit olsa.*
bir ayağımızı göğe uzatmışken
adımsız kalmaktan hayıftayız
yürümenin anlamı bir söz kadar yabancı
ritmi yitik: “hiçbir şeyimsin”
oysa yan yana yürürdük biz
kaldırımlara “kaldırın göğü” isyanı ile
elimiz değerdi de
biz “bize” dururduk sadece
yeşil bir ayakkabıya yürüme güzelliğini vererek
ya da kar
ya da buz
öyle anmıştı “sizi”
öyle not almıştı sokak defterine yağdığı kentin
bir elimiz hep gökteyken
yer çekimini mi düşlemiştik ki
bir rock balladı gibi geçti yaz: “wind of change”
kar, yağmura.
yağmur, rüzgara küskün.
güneş habersiz
güneş doğmaktan yorgun gök anlam!a:
“açınca gozlerimi ipe çekilmiş güneşler varsın”*