>nereye sıçrasam, hoplasam, zıplasam diye düşünüp durduğum döneme yine girdim. zihnim de aynı şekilde daldan dala atlamaya devam ediyor. ama garip şekilde huzurluyum. olduğum yerdeki memnuniyetin verdiği bir huzur bu. yoksa içimde kopan kıyametlerin, fırtınaların haddi hesabı yok.
aslında şöyle de izah edilebilir; fazla kurcalıyorum olanı biteni. tadını çıkarmak yerine parçalara bölüp yeniden kurmaya çalışıyorum kendimce. oysa yapboz değil her şey ve bütünleşik bir yapıya sahip. öylece kabul etmek, benimsemek ve sevmek gerekli…
sonra şunu düşünüyorum; sevmek için ufak şeyler gerekli aynı şekilde nefret için de… ne kadar pamuk ipliğindeyiz? güçlü bağlara ihtiyacım olduğunu yeni hissediyorum. bu son zamanlarda öğrendiğim en iyi şey.. az ve öz bağlar…
biraz da şunu düşündüm arkadaşlarım; zaman logaritmik akıyor, gittikçe hızlanıyor… ve çoğumuzun şikayeti zaman yönetimi canımıza okuyor…. ve ben çoğu vaktimi düşünerek geçiyorum.. nerdeyse düşünmekten yaşayamıyorum..
bir de yaşamaktan korkuyorum.. yanlış yapmaktan..
yine mi?