zamanın akıp geçtiğini fark etmedim
çalıştım da ne için yaptığımı bilemedim
güzargahım şaştı ,
kimselerden yardım istemedim
çıkmaz sokaklara girdim ,
yolun sonuna gelsem de geriye dönemedim
hissettiğimi yaşadım
sevgiyi de nefreti de
yaşamın ve yaşımın
uçurumunda bildim.
gördüm , duydum da
kimselere söylemedim
ağladım gözyaşımı silmedim
güldüm , kahkahamı esirgemedim.
var olmayı seçtim
korktum ölümden de ona gidemedim
var olmadan edemedim
dokundum tenine dünyanın
toprağını sevdim
çıplak ayağımla gezdim
suyunu sevdim
baktım enginlere
ve hep umut ettim..
uzun uzun seyrettim
gökyüzünü
ağlamasını sevdim ,
ıslandım bütün ve
yıkadım kirlerini düşüncelerin
dalgasını sevdim
denizin ve hiddetle çarpışını kıyıya
sonra susuşunu sevdim
yakamozuyla aydınlatışını
durgunluğunu ..
insanı sevdim bütün..
nefes alışını
bazen kul ,bazen sultan oluşunu
merhametini sevdim kendine
kendin oluşundan dolayı seni sevdim
bir ağustos böceğini
inadına tembel oluşundan
bir kelebeği
vakitsiz yok oluşundan
bir kaplumbağayı
kabuğundan sevdim..
çekirdek kabuğunun hatrına
Kurtuluş Parkı’nı
dostlarım ve ideallerim için
cebeci’yi,
çocukluğum için keçiören’i sevdim..
ne yaptım da yineledim kendimi
gidenleri , gelenleri kendimden bildim
uykum kaçtı diye geceyi
hep aydınlıktır diye
gündüzü sevdim
yineledim ve yeniledim
lakin içimdekini hep dillendirdim
dışımdakileri ise
sadece seyreyledim..
01.01
25.12.2007